YÖNETİCİ ÖZETİ
- Covid-19 salgını 2020 yılında, önce fakir ve zengin ülkeler arasındaki refah farkını azalttı çünkü kriz ilk etapta en çok gelişmiş ekonomiler üzerinde olumsuz etkilerini gösterdi. Ancak, orta ve uzun vadede, salgının olumsuz etkileri gelişmekte olan ülkeleri daha çok etkileyebilir. Covid-19, zengin ve fakir ülkeler arasındaki gelir uçurumunu genişletecek. Çünkü görece fakir olan ülkelerin, krizin etkisini azaltmaya yönelik politika manevraları için alanları dar ve bu ülkelerin aşılara erişimi daha yavaş. Ayrıca, Covid-19, gelişmekte olan ülkelerin çoğu için olumsuz olabilecek uzun vadeli yapısal eğilimleri hızlandırmış olabilir. Covid-19 sonrası dünyada nispeten ucuz olan emeğin, karşılaştırmalı avantajları azalacak. Bu aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin ve küresel orta sınıfın yükselişinin ana dayanağı. Bu bağlamda, yüksek gelir statüsüne giden yol, orta gelir statüsündeki ülkeler için daha uzun ve çetrefilli hâle gelebilir.
- Orta gelir tuzağına düşme riski en yüksek ülkeler hangileri? Krizin, kişi başı gelir üzerinde yaratmış olabileceği iz bırakan uzun vadeli potansiyel etkilerini, “orta gelir tuzağı” yaklaşımını kullanarak inceledik. “Orta gelir tuzağı”, ülkelerin güçlü bir büyüme yakalayarak düşük gelir statüsünden orta gelir statüsüne hızla geçiş yaptığı, ancak daha sonra bu gelir aralığına saplandığı yani, bir üst gelir grubu olan yüksek gelir statüsüne bir türlü geçemediği durumu ifade ediyor. Kriz öncesi ve kriz sonrası uzun vadeli ekonomik büyüme tahminlerimize dayanarak, 2029 yılına kadar Macaristan, Romanya ve Letonya'nın yüksek gelir statüsüne geçişlerinin birkaç yıl gecikeceğini, ancak AB üyeliklerinin, bu ülkeleri orta gelir tuzağına düşmekten kurtaracağını görüyoruz. Kazakistan, Panama ve Seyşeller ise bizim tahmin aralığımızda yüksek gelir grubuna çıkamıyor. Sürpriz bir şekilde Türkiye ve Rusya, krizin olmadığı duruma göre orta gelir statüsünden yüksek gelir statüsüne beklenenden erken geçiş yapabilir. Bunun bir açıklaması, krize yanıt olarak sağlanan mali teşviklerin büyümede ilk etapta ortaya çıkan yavaşlamayı fazlasıyla telafi etmesi ve böylece ileriye dönük baz etkileri yaratması. Diğer bir açıklaması da (Rusya için) petrol fiyatlarının beklenenden daha fazla artmış olmasıdır. Bununla birlikte, her iki ülkenin de uzun vadeli görünümü ciddi miktarda aşağı yönlü risk içermektedir. Rusya için emtia fiyatlarındaki dalgalanma ve Türkiye için ödemeler dengesi, kur veya para politikalarına yönelik riskler gibi. Çalışmamız, Covid-19 krizinden bağımsız olarak, 10 ülkenin 1950-2029 yılları arasında orta gelir tuzağına düşmüş ya da düşebilecek olduğunu ortaya koyuyor (Arjantin, Bulgaristan, Kolombiya, Hırvatistan, Yunanistan, Laos, Nijerya, Slovakya, Trinidad & Tobago, Uruguay).
- Sigorta sektörünün ülkelerin orta gelir tuzağını aşmalarına yardımcı olma bağlamında önemli bir rolü var. Başarılı bir şekilde yüksek gelir düzeyine geçiş yapan birçok ülke güçlü bir sigorta piyasasına sahip ve bu bir tesadüf değil: Sigorta piyasaları, krizlerle baş ederken hayati olan esneklik kapasitesine önemli ölçüde katkıda bulunuyor ve böylece görece yoksul olan ülkelerin orta gelir tuzağından kaçınmasını kolaylaştırıyor. Ancak sigorta kullanımı konusunda dünyada hâlen bir açık var. Bu bağlamda, sigorta sektörü; daha basit ürünler sunarak, risk önlemeye odaklanarak ve (ister risklerden korunmak ister altyapı yatırımları için olsun) kamu-özel sektör ortaklıklarını destekleyerek ülkelerin orta gelir tuzağından kurtulmalarına yardımcı olacak önemli avantajlar sağlayabilir. Bu, aynı zamanda sektörün kurumsal misyonuna uygun düşen bir görevdir